Olmaz Dediklerin Olduğunda O Allâh Koşar Yardımına..
Durur dediğin araba durmadığında Düşmez dediğin uçak düştüğünde Çökmez dediğin ev çöktüğünde Kaymaz dediğin ayak kaydığında Vurmaz dediğin baş vurduğunda Devrilmez dediğin beden devrildiğinde Kapanmaz dediğin göz kapandığında Bırakmaz dediğin dost bıraktığında Bitmez dediğin mülk bittiğinde Tükenmez dediğin nefes tükendiğinde
Çıkmaz dediğin can çıktığında izhar olacak tüm hakikat dört bir yanına
Olmaz Dediklerin Olduğunda O Allâh Koşar Yardımına
Hiçbir şeyin sana teminat veremediğini seni korumakta aciz kaldığını idrak edip tek koruyucunun tek nizam sahibinin O olduğunu işiteceksin sonunda Rabbinden yabancı gelmeyecek gayet hoş bir seda
كل نفس ذائقة الموت ثمالينا ترجعون
Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.
ve bir daha
فاذا جاء اجلهم لا يستأخرون ساعة ولا يستقدمون
O ecel geldiğinde ne bir ân erteleyebilirler ne de öne alabilirler.
Ve o ecele bir haşiye yazıyor üstad Bediüzzaman
Mâdem ecel gizlidir her vakit ölüm başını kesmek için gelebiliyor ve genç ihtiyar farkı yoktur. Elbette dâimâ gözü önünde öyle büyük dehşetli bir mesele karşısında bîçâre insan o idâm-ı ebedî o dipsiz nihâyetsiz haps-i münferidden kurtulmak çâresini aramak ve kabir kapısını bir âlem-i bâkīye bir saâdet-i ebediyeye ve âlem-i nûra açılan bir kapıya kendi hakkında çevirmek hâdisesi o insanın dünya kadar büyük bir meselesidir
Ebediyet ve Hiçlik arasında yürüyen insan nasıl olur da adım atar hiçliğe Nasıl da asılıp idama mahkum kalır hiçlik ağacında
Halbuki karşısında ebedi varlık güzelliklerini taşıyan binlerce tür meyve veren bir ağaç vardır. Gölgesi altında ebedi bir istirahata çekilmek varken nasıl da mücadele edemez nura açılan o kapıya varamaz
Yoksa karanlık olur kabri ve çaresiz tek başına ve zindan olur toprak çöker tüm ruhuna
Ama imân nuru ile inanan ahirete alır yanına Kurân-ı Kerimini aydınlatır kabrini Hem yalnız da kalmaz görür tüm nur alemini onunla beraber binlerce kandili yanan kabri. Zindan olmaz ona o kabir kırlarda buluşur orada mümin dostlarıyla hep beraber izlerler o batmayan güneşi. Ve okurlar o mübarek ayet-i celileyi
ان وليي الله الذي نزل الكتاب وهو يتولى الصالحين
Şüphesiz ki benim koruyanım Kitabı indiren Allahtır. Ve O bütün salih kullarını görüp gözetir
Kaynakça:
- Ankebût Suresi 57
- Arâf Suresi 34
- Sözler On Üçüncü Söz İkinci Makam
- Arâf Suresi 196
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.