Kur’ân’a göre Hz. Âdem’in babası var mıdır?
Kur’ân-ı Kerîm’de insanın nutfeden yaratıldığını ifade eden ayetlerden hareketle, Hz. Âdem’in de diğer insanlar gibi nutfeden yaratıldığı, yeryüzünde aynı anda bir değil birden çok “Âdem” yaratıldığı, ayrıca onun insanlığın sembol atası olduğu, Hz. Âdem’in bir fert olmasını Tevrat’ın söylediği, dolayısıyla onun
ilk insan olmadığı, bilakis bu hususun Ehl-i Kitab’ın uydurması olduğu şeklinde bazı iddialar dile getirilmektedir.
Yaratılış, Kur’ân-ı Kerîm’de üzerinde en çok durulan konulardandır. Bu bağlamda, göklerin ve yerin, yeryüzündeki canlı ve cansız varlıkların yaratılışı yanında insanın yaratılışına yine Kur’ân’da değinilmektedir. İnsanın tek bir nefisten yaratıldığı, ondan da eşinin var edildiği ve her ikisinden ise insanların üreyip çoğaldığı açıkça ifade edilmektedir: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının...”1 Bu ayette yer alan tek bir nefis ifadesi Hz. Âdem olarak, eşi ifadesi ise Hz. Havva olarak anlaşılmıştır.2 Ayrıca, nefis kelimesinden sonra tek/bir anlamına gelen “ وَاحِدَةٍ ” kelimesinin yer alması da ilk yaratılan insanın “tek” olduğunu teyid etmektedir. Bu durumda, tek bir Âdem değil, “Âdemler” olduğu iddiası da anlamsız
kalmaktadır.
İnsanın yaratılış aşamalarının anlatıldığı Mü’min Suresi 67. ayette: “Sizi toprak, sonra nutfe, sonra alaka aşamalarından geçirerek yaratan O’dur. Sonra O sizi bir bebek olarak hayat alanına çıkarır; ardından güçlü çağınıza ulaşıncaya, sonra da yaşlılar haline gelinceye kadar sizi yaşatır; içinizden bazıları bundan
önce vefat eder. Sonuçta belli bir vakte kadar yaşamaktasınız. Umulur ki (bunlar üzerine) akıl yorarsınız.” buyurulmaktadır.3 Dikkat edileceği üzere ayette insanın yaratılışının ilk aşaması
olarak toprak zikredilmektedir. Tefsir kaynaklarında ise topraktan yaratılan kişinin Hz. Âdem olduğu belirtilmektedir.4
İnsanın yaratılışını anlatan Kur’ân ayetlerine bakıldığında insanın yaratıldığı madde toprak (türâb),5 çamur (tîn),6 akışkan veya süzme çamur (sülâle min tîn),7 yapışkan çamur (tîn lâzib), 8 kurumuş çamur (salsâl)9 şeklinde sıralanmaktadır. İnsanın yaratılışıyla ilgili bu ayrıntılar ilk insanın özünün toprak olduğunu ortaya koymaktadır. Secde Suresi 32. ayette insanın ilk olarak çamurdan yaratıldığı gerçeği şöyle ifade edilmektedir: “O yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.” Kur’ân’da anlatıldığı şekliyle topraktan başlayan yaratılış süreci, farklı aşamalardan sonra şekil verme ve ruh üflenmesi olayları Hz. Âdem’in ilk insan olarak yaratılışının diğer insanlardan farklılığını ortaya koymaktadır.10
Kur’ân-ı Kerîm’e göre Allah, Hz. Âdem’i yarattığı ve ona ruh verdiği zaman meleklere, “Âdem’e secde edin!” diye emretmiş, bütün melekler bu emre uymuşlar,11 ancak İblîs kendisinin ateşten, Âdem’in ise topraktan yaratıldığını, dolayısıyla ondan üstün olduğunu ileri sürerek bu emre karşı gelmiştir.12 Ayrıca, yeryüzünde ilk insanın yaratılışını anlatan ayetlerde ise Hz. Âdem’e isimlerin öğretilmesine yer verilmektedir. İlgili ayetlerde tek bir şahıstan yani Hz. Âdem’den bahsedilmektedir.13 Bütün bu ayetler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, topraktan ilk yaratılan beşer ile Hz. Âdem’in aynı kişi olduğu, kısacası
ilk yaratılan insanın Hz. Âdem olduğu ortaya çıkmaktadır.
Kur’ân’daki bu anlatımlar ilk olarak Hz. Âdem’in yaratıldığını, ona ruh üflendiğini, meleklere Âdem’e saygı göstermelerinin emredildiğini, İblis’in ise toprak ve ateş mukayesesi yapmak suretiyle kendisinin Âdem’den üstün olduğu gerekçesiyle bu emre karşı çıktığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, Kur’ân-ı
Kerîm’de ifade edildiği üzere Allah’ın Hz. Âdem ve eşine cennete yerleşmelerini emretmesi de14 Hz. Âdem’in ilk yaratılan insan olması gerçeğini ifade etmektedir.
Meryem Suresinde Zekeriyya, Yahya, İsa, İbrahim, İshak, Yakub, Musa, İsmail ve İdris peygamberler (a.s.) zikredildikten sonra şöyle buyurulmaktadır: “İşte bunlar, Allah’ın kendilerine lutuflarda bulunduğu, Âdem’in soyundan gelen peygamberler; Nûh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımız, İbrâhim ve İsrâil’in
(Ya‘kub) soyundan gelenler ve doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerden olup, kendilerine Rahmân’ın âyetleri okunduğunda ağlayarak ve secde ederek yere kapanırlar.”15 Ayette ilk olarak “Âdem” isminin zikredilmesi ve sayılan peygamberlerin onun soyundan geldiğinin ifade edilmesi de Hz.
Âdem’in ilk insan olduğu gerçeğine bir işarettir. Yine, “Allah birbirinden gelme nesiller olarak Âdem’i, Nûh’u, İbrâhim ailesini ve İmrân ailesini seçip âlemlere (bütün yaratılmışlara) üstün kıldı. Allah hakkıyla işitmekte ve bilmektedir.”16 mealindeki ayetler de bu bağlamda zikredilebilir.
Öte yandan Hz. Âdem’in babasının var olduğu da toplum önünde tartışmaya açılan bir diğer iddiadır. Oysaki Kur’ân-ı Kerîm’de kesin olarak ortaya konulan bir gerçek vardır ki o da Hz. Âdem’in yaratılışının diğer insanların yaratılışından farklı olduğudur. Âl-i İmrân Sûresinin 59. ayetinde şöyle buyurulur:
“Allah nezdinde -yaratılış bakımından- Îsâ’nın durumu Âdem’e benzer; Allah onu topraktan yarattı; sonra ona ‘ol!’ dedi ve oluverdi.” Hz. İsa’nın olağanüstü bir şekilde babasız olarak dünyaya gelmesiyle Hz. Âdem’in topraktan yaratılmasının benzerliğine dikkat çeken bu ayet Hz. Âdem’in diğer insanlar gibi bir anne ve babadan dünyaya gelmediğini, bilakis yaratılışının olağanüstü bir özellik arz ettiğini ortaya koymaktadır. Aksi takdirde, Hz. Âdem de diğer insanlar gibi bir anne ve babadan dünyaya gelmiş olsaydı, onun yaratılışının Hz. İsa’nın olağanüstü bir şekilde dünyaya gelmesine benzetilmesinin bir anlamı kalmazdı. Ayette Hz. Âdem’in topraktan yaratıldığının vurgulanması onun yaratılışındaki
farklılığın sebebini ortaya koymaktadır.
Hz. Âdem’in bir babasının olduğu iddiasına delil olarak ise insanın yaratılışının konu edildiği şu ayet gösterilmektedir: “Hakikatte biz insanı katışık bir nutfeden yarattık; imtihan edelim diye onu işitir ve görür kıldık.”17 Ayet metninde yer alan “ ”الِْنْسَانَ kelimesinin “ ال ” takısı ile kullanılmasından hareketle, umumi bir mana verilerek bütün insanların “nutfe”den yaratıldığı, dolayısıyla Hz. Âdem’in de nutfeden yaratıldığı yani bir babasının olduğu iddia edilmektedir. Konuya Kur’ân bütünlüğü içerisinde bakıldığında bunun isabetli bir çıkarım olmadığı farklı açılardan görülecektir.
Birincisi; Kur’ân’da insan cinsinin topraktan yaratıldığını ifade eden ayetler de vardır: “Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız şunu unutmayın ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan, sonra belli belirsiz et parçasından yarattık ki size (kudretimizi) açıkça gösterelim…”,18 “Gerçek şu ki biz insanı çamurdan alınmış bir özden yarattık.”19
İkincisi; İnsan Suresinin ilgili ayeti, insan cinsinin nutfeden yaratıldığını belirten ve genellik ifade eden bir ayettir. İlk insanın topraktan yaratıldığını ifade eden ayetler ise genel değil özel olup, ilk insanın -ki bu da Hz. Âdem’dir- özel bir biçimde topraktan yaratıldığını ortaya koymaktadır. Kaldı ki Kur’ân’da Hz. Âdem’in nutfeden yaratıldığını beyan eden bir ayet de yoktur.
Diğer taraftan Âdem’in bir fert olmadığı, şahs-ı manevi olduğu iddiası “Andolsun sizi yarattık; sonra size şekil verdik; sonra da meleklere, “Âdem’e secde edin” diye emrettik. İblîs’in dışındakiler secde ettiler. O secde edenler arasında yer almadı.”20 mealindeki ayetle temellendirilmeye çalışılmaktadır. Bu ayetten hareketle Kur’ân’da “Âdem’in Âdemoğlu yerine”, “Âdemoğlu’nun da Âdem yerine” kullanıldığı iddiasıyla, aynı anda dünyanın farklı yerlerinde pek çok Âdem’in çıkmış olabileceği öne sürülür. Oysaki A’raf Suresinin 27. ayetinde “Âdemoğulları” ifadesiyle Âdemoğlunun anne ve babası bir arada zikredilmiştir: “Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı, ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.” Dolayısıyla eğer iddia edildiği gibi Âdemoğlu ile kastedilen Âdem olsaydı ayette “Âdemoğlu” ve “babanız” şeklinde iki ayrı varlık birlikte zikredilmezdi. Ayrıca Kur’ân’ın pek çok ayetinde de ifade edildiği üzere cennete yerleştirilen ve sonra oradan çıkarılan kişilerin sadece Hz. Âdem ve eşi olduğu belirtilmezdi.21
Hz. Âdem’in beşer türünün atası olduğu, meleklerin kendisine secde etmekle emrolunduğu, kendisine Allah tarafından isimlerin öğretildiği gerçeği sahih hadislerde de açıkça ifade edilmektedir. Nitekim Buhârî’de yer alan bir rivâyette bu gerçek şöyle haber verilmektedir: “Kıyamet gününde mü’minler toplanırlar ve: “İçinde bulunduğumuz şu sıkıntılı durumdan bizleri kurtarıp rahat ettirmesi için Rabbimizden şefaat istesek!” derler. Akabinde Âdem’e gelirler ve ona: “Sen beşerin babası Âdem’sin.
Allah seni kendi (kudret) eliyle yarattı; melekleri senin için secde ettirdi ve sana her şeyin isimlerini öğretti. Bulunduğumuz şu durumdan bizleri kurtarması için Rabbimiz yanında bizlere şefaat et!” derler. Âdem de: “Ben buna ehil değilim, der ve onlara vaktiyle işlemiş olduğu hatasını zikreder.”22 Hadisin açıkça ifade ettiği bir husus vardır ki, o da Hz. Âdem’in manevî bir şahsiyet değil, somut olarak yaratılmış bir insan ve aynı zamanda insanoğlunun da ilk atası olduğu gerçeğidir.
Konuyla ilgili olarak zikredilen Kur’ân ayetleri, sahih hadisler ve bunlara dayanan diğer güvenilir İslâmî kaynakların Hz. Âdem hakkında verdiği bilgilerden çıkan sonuca göre Hz. Âdem topraktan yaratılmıştır.
Hz. Âdem’in ilk insan olmadığı, babasının olduğu ve nutfeden yaratıldığı iddiası benimsendiğinde şu sorular akla gelmektedir: Hz. Âdem kimin nutfesinden yaratıldı? Hz. Âdem’in nutfesinden yaratıldığı bu kişi nasıl yaratılmıştı? Bu şekilde geriye doğru gidildiğinde yine bir başlangıcın olması gerekmez mi? Aksi halde bu durum kısır döngüye götüren teselsüle yol açmaz mı?
Sonuç olarak, gerek ayetlerde gerekse sahih hadislerde Hz. Âdem’in ilk yaratılan insan olduğu açık olarak ifade edilmektedir. Bu gerçek, İslâm ümmetinin üzerinde ittifak ettiği bir konudur. Dolayısıyla bunun aksini iddia etmek ilmî bir yaklaşım değildir. Ayrıca bir konu hakkında doğru hüküm verebilmek için o konuya bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiği izahtan varestedir. Bu bağlamda, Hz. Âdem’in yaratılış keyfiyetini doğru anlayabilmek için Kur’ân’daki ayetleri bir bütün halinde değerlendirmek gerekmektedir. Aksi halde, tek bir ayetten hareketle Hz. Âdem’in de bir babasının olduğunu iddia etmek konuyla ilgili diğer ayetleri görmezden gelmek demektir. Bunun da açık bir tutarsızlık olduğu aşikârdır. Öte yandan Hz. Âdem’in somut olarak kişiliğinden bahseden birçok ayetin bulunması, onun sembolik bir şahsiyet şeklinde yorumlanmasına da imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan, Hz. Âdem’in ve dolayısıyla insan cinsinin yaratılışı ve başlangıcı, tarihsel olarak insanî bilgi edinme araçlarıyla ispat veya reddedilebilecek bir konu değildir. Bu konuyu, Allah’ın sıfatları, melekler, cennet ve cehennem ve benzeri gaybî konularda olduğu gibi Kur’ân-ı Kerîm’in bize bildirdiği şekliyle anlamak ve ele almak gerekir. Bunun ötesinde bir akıl yürütmede bulunmak, asla aklî ispata konu edilmeyecek bir konuyu beyhude yere tartışmak ve Kur’ân’ın bildirdiği bir bilgiyi spekülatif tevil ve yorumlara tabi nlamına gelir. Hâlbuki Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Kur’ân’ı sağlam bilgiye dayanmaksızın tamamen kişisel yorumlarla tefsir etmeyi şiddetle yasaklamıştır.23
* Dr. Bayram KÖSEOĞLU
1 Nisâ, 4/1. Ayrıca bkz. En‘âm, 6/98; Zümer, 39/6.
2 Bkz. Taberî, Tefsîr, VII, 515-516; Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 461; Râzî, Mefâtîhu’l-
Gayb, IX, 477.
3 Ayrıca bkz. Mü’minûn, 23/12-14.
4 Bkz. Taberî, Tefsîr, XXI, 412; İbn Ebî Zemenîn, Tefsîr, IV, 141; Tefsîru’l-Celâleyn,
s. 627.
5 Âl-i İmrân, 3/59; Kehf, 18/37; Hac, 22/5; Rûm, 30/20 vd.
6 En‘âm, 6/2; A‘râf, 7/12; İsrâ, 17/61; Secde, 32/7; Sâd, 38/71, 76.
7 Mü’minûn, 23/12.
8 Sâffât, 37/11.
9 Hicr, 15/26, 28, 33; Rahmân, 55/14.
10 Çelik, “Kur’ân’a Göre Hz. Adem’in Yaratılışı”, s. 49-70.
11 Bkz. Bakara, 2/34; A‘râf, 7/11; Hicr, 15/29-31; İsrâ, 17/61; Kehf, 18/50; Tâhâ,
20/116; Sâd, 38/72-74.
12 Bkz. A‘râf, 7/12; Hicr, 15/33; İsrâ, 17/61; Sâd, 38/76.
13 Bkz. Bakara, 2/31-33.
14 Bakara, 2/35.
15 Meryem, 19/58.
16 Âl-i İmrân, 3/33-34.
17 İnsân, 76/2.
18 Hac, 22/5.
19 Mü’minûn, 23/12.
20 A‘râf, 7/11.
21 Bkz. Bakara, 2/35; A‘râf, 7/19, 24.
22 Buhârî, Tevhîd, 38.
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.