Onların gözleri var görmezler, kulakları var işitmezler, kalpleri var hissetmezler. Kurumu ve şahısları itibarsızlaştırmak ve toplum nezdinde tartışılır hale getirmek için ellerinden gelen her türlü kötülükleri sergilemede mahir olan çevrelerin saldırganlıkları her geçen gün artarak devam etmekte. Yurt içi ve yurt dışında yapmış olduğu faaliyetleriyle tüm Müslümanların ümidi haline gelen Diyanet İşleri Başkanlığına karşı pervasızca yürütülen menfi propagandalar aslında toplumun sair kesiminin dine ve diyanete karşı taraf olmalarını sağladığını akledemeyen bedhahlar, demek ki bu güzide kurumu tanıyamamışlar. Art niyetli kişi ve çevrelerin dümenine kapılarak kendi ocağına incir ağacı dikmeye çalışan bu gafiller daha ne zamana kadar kırıcı ve yıkıcı tutumlarını sergilemeye devam edecekler? Yazdıklarıyla kamuoyunu huzursuz eden ve yayımladıklarıyla da habercilik yaptıklarını zannedenler bilsinler ki; takip ettiğiniz yol yol değildir. Şahısları itibarsızlaştırmak için kaleme aldığınız yazılarınızla sadece kişileri değil samimi inanç sahiplerinin de maneviyatına saldırıda bulunduğunuzu bilmez misiniz?
Elbette hiç kimse la yusel değildir. Zira her nefis et ve kemikten müteşekkildir. Ve herkes her an hata yapma durumu ile karşı karşıya olabilir. Yapılan icraatlar gerektiği için yapılmaktadır. Eğer siz oturarak faaliyetlerin yapılacağına inanıyorsanız inanın bu şekilde hiç bir mesafe kat edilemez. Bazı şahısları vaz geçilmez bazılarını ise işe yaramaz olarak değerlendirirseniz bu sizin toplum mühendisi olduğunuza mı delalet edecek? Hayır hayır yaptığınız yayıncılığınızın ne ahlakî ne de dini değerinin olmadığını gösterir. Filhakika deruhte ettikleri görevlerine tensip buyurulanlar mutlaka bir takım özellikleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Diğer taraftan elbette çözüm bekleyen problemlerin varlığı da gözler önündedir. Ancak inancımız gereği var olan problemler ve çözüm önerilerini dile getirip kamuoyu oluşturmak en tabii haktır. Kişileri toplum nezdinde tartışılır kılmak ise tespiti yapılan problemlerin çözüme karıştırılmasından daha ziyade savaş ortamının oluşturulduğu gerçeğinin de unutulmaması gerekir.
O halde olması gereken, bu güzide kurum ve yöneticileri hakkındaki görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmak isteyenlerin her şeyden önce ahlâk ekseni ve ilkeli yayıncılık anlayışı doğrultusunda yapmak gibi sorumlulukları vardır.Söz konusu sorumluluk anlayışını öteleyenler ilelebet kamu vicdanında yara alacaktır.
Diva-Sen ailesi olarak bir kez daha sesimizi yükselterek tüm bu tartışmaların son bulması adına Diyanet İşleri Başkanlığının tam özerk yapıya kavuşturulması hayatı önem taşıdığını söylüyoruz. Aksi halde gerçekler ortaya çıkmayacak ve gözleri olduğu halde göremeyecekler kulakları olduğu halde duyamayacaklar kalpleri olduğu halde hissedemeyeceklerdir.
Kamuoyuna saygılarımızlaMustafa ÇOPURSUZDiva-Sen Genel Başkanı
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.