Din İstismarı Endişe Verici Boyutta

Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Adnan Oktar cemaatine yönelik operasyonla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Dini istismar edenlerin, kanunların boşluğundan ve gerçek dindarların saflığından yararlandığını belirten Hasan Türüt, bu yapılanmaların belli başlı ortak özelliklerinin zenginleşme olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “FETÖ denen silahlı terör örgütü Müslümanların dini duygularını istismar etti. Dünya Müslümanlarına kendilerini dindar gösterdiler. Okullar ve yurtlar yaptılar. Gazete, televizyon, dergi v.b. yayıncılık yaptılar, ticaret yaptılar. Aşırı zenginleştiler. Ama hiçbir zaman Müslümanların yararına bir şey yapmadılar. Ancak Müslümanlar bunu göremedi. FETÖ, dini rayından çıkardı! Örgüt elemanlarının kamufle olabilmeleri için mini etekle gezebilirsiniz, içki içebilirsiniz, dendi. Tehdit ve şantaj gibi yasa dışı her yola başvurdu. Devleti ele geçirmek için kırk yıllık sinsi planlarını yavaş yavaş uyguladılar. Müslümanlara sezdirmeden kurumlara yerleştiler. Amerika ve İsrail ile işbirliği yaptılar.

Adnan Oktar grubunun da parayı kullanarak genç kızları ve genç erkekleri cemaatine çektiği, tehdit ve şantaj gibi yasa dışı her yolu kullandığı iddia ediliyor. Bu grubun da zenginleşmesi dikkat çekiyor. Adnan Oktar, televizyon kanalında yarı çıplak kadınlarla yaptığı programlarıyla farklı bir din algısı oluşturmaya çalıştı. Kendisini Mehdi ilan etti. Özellikle gençlerin beyinlerini yıkayarak yoldan çıkardı. Müslümanların hassasiyetleriyle adeta alay eden bu grubun elebaşısı daha da ileriye giderek kendisinin Hz. Muhammed’in soyundan geldiğini söyleyecek kadar gafilleşti.

Adnan Oktar’a ait mekânlara yapılan baskınlar da silah ve mermi ele geçirilmesi, dini istismar edenlerin ortak özelliklerini gün yüzüne çıkardı. Adnan Oktar ve FETÖ gibi cemaat yapılanmalarının ortak özellikleri dini istismar ederek zenginleşmeleri, mütedeyyin Müslümanları kandırmaları, tehdit ve şantaj, Amerika ve İsrail gibi ülkelerle işbirliği yapmalarıdır. Hakkındaki ciddi iddialarından biri de ajanlık yaptığına dair suçlamadır. Nitekim Adnan Oktar grubunun yakın zamanlar da İsrail’in önemli bakanlarıyla bir araya gelmeleri akıllarda soru işaretleri oluşturmuştu. İki yapılanmanın da Müslümanların dini ve ahlaki değerlerini erozyona uğrattıkları görülmektedir.

Diyanet Bir-Sen olarak, daha önceki basın açıklamamız da Adnan Oktar cemaatinin faaliyetlerine karşı devletin dikkatini çekmiştik. Amacı din ve dine hizmet olmayan yapılanmalar dikkatle takip edilmeli ve büyümeden çökertilmelidir. Dini istismar eden yapılanmalara karşı devlet gerekli önlemleri almalıdır. Ülkemizde dinin istismarı endişe verici boyutlara geldi. Başta çocuklarımız olmak üzere, Müslümanları kandırarak gizli emeller peşinde olanlara fırsat verilmemelidir. İslam coğrafyasındaki cemaat anlayışı, Kur’an’dan uzaklaşmanın bir sonucu olarak zenginleşme ve muktedir olmak için bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunu önlemenin yolu denetimler ve din eğitiminin devletin gözetiminde yapılmasıdır.”

19 Tem 2018 - 18:08 - Diyanet


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Mihrap Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mihrap Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mihrap Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mihrap Haber değil haberi geçen ajanstır.


Anket Sitemizde en çok hangi haberler ilginizi çekiyor?
Tüm anketler